Meme kanserinin görülme sıklığı nedir?
Meme kanseri kadınların en sık yakalandıkları kanser türlerinden biridir. Kadınlarda akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür ve kadında görülen tüm kanserlerin üçte biri meme kanseridir. Sıklığı sürekli artış gösteren meme kanserine, istatistiklere göre dünyadaki her sekiz kadından biri hayatının bir döneminde yakalanmaktadır.
Amerikan Kanser Derneğinin verilerine göre, dünyada her yıl 1.300.000 kadına meme kanseri teşhisi konulmakta ve 465.000 kadın bu nedenle hayatını kaybetmektedir.
Meme kanseri olan kadın tanı ve tedavi sonrası neler hisseder?
Meme kanseri, kadının hayatı boyunca yaşayabileceği en büyük travmalardan biridir. Kanser kelimesi her insanda ölümü akla getirir. Meme kanseri teşhisi konmuş hastada oluşan endişe duygusu, yerini korkuya bırakır. İlk aşamadaki bu şok halini atlatan hasta, bir an evvel vücudundaki kanserli dokudan kurtulmak ister ve cerrahi tedavi ile memesi alınır.
Ameliyat sonrası ise, kansere yakalanmış olmanın verdiği endişenin yanı sıra, yaşamında çok önemli yer tutan organının kaybı, hastada tam bir çöküntü yaşatır. Ruhsal, sosyal ve fiziksel sorunlara yol açan memenin kaybı hastada ‘mastektomi sonrası depresyon’ gelişmesine neden olur. Memesini kaybeden kadın kendisini eksik, çirkin ve hayatı boyunca hastalıklı olarak hissedebilir.
Sürekli yaşadığı travmayı hatırlar, beden algısı bozulur, cinsel isteği kaybolur, istenmediğini ve beğenilmediğini düşünür. Tüm bunlar ailesi ve sosyal çevresiyle olan ilişkisinin bozulmasına sebebiyet verir. Özellikle yaz aylarında giysi seçimi sorun olur, mayo giyemediği için deniz tatiline gitmek istemez.
Diğer memesi büyükse oluşan asimetri, vücut dengesini bozarak omurga sorunlarına neden olur. dışarıdan kullandığı silikon protez ise terleme ve temas nedeni ile cildi olumsuz etkiler, omuzlarda ve boyunda sorunlara yol açar.