Botoks, en fazla konuşulan kozmetik uygulamalardan biridir. En çok rağbet gören, en tiryakisi olunan, bunun yanında en fazla tepki gösterilen ve “asla yaptırmam” denilen yöntem de yine odur. Yıllardır başağrılarında, kotukaltı ve ellerdeki aşırı terlemelerde ve sürekli kas kasılmalarında tedavi amacıyla kullanılan botoks, son dönemde daha çok estetik alandaki kullanımıyla ön plana çıkmıştır.
İlk olarak 1977’de şaşılık tedavisi için Amerika’da uygulanmaya başlanan botoks, 1987 yılında Kanada’da göz tiklerini düzeltmek amacıyla kullanıldı. 1997 yılından itibaren ülkemize getirildi. Kaş arası kırışıklıkların tedavisi amacıyla 15 Nisan 2002’de FDA onayı aldı. Botoks yılan zehiri değil, bir ilaçtır. Özel bir bakteriden üretilmiş ve saflaştırılmış protein esaslı bir ilaçtır. Birçok ilaç gibi botoks da sadece aşırı tüketilirse tehlikeli olur. Hayati tehlike yaratan dozu, 25-30 şişe veya 2500-3000 ünitedir. Yani botokstan zehirlenmek için, en az 25 şişesini kullanmak gerekir. Ağır kas sorunları yaşayan hastalara 1000 üniteye kadar (10 şişe) botoks enjeksiyonu yapılabilir. Estetik amaçlı kullanımdaki dozu ise yaklaşık 50 ünitedir. Bu doz güvenli olduğundan korkmanıza gerek yoktur.
Yaşam boyunca mimikler yaparız. Kaşlarımızı çatarız, gözlerimizi açarız ya da kısarız, ağzımızı büzeriz, çeşitli tikler ediniriz. Farkında olmadan bu mimikleri yaparken, belirli yüz kasları kasılır. Devamlı olarak kasılan kaslar ise, cilt yapısında bazı dejenerasyonlara yol açar. O noktalarda deriye esneklik veren kollajen ve elastin lifleri esneklilerini yitirir. Bütün bu değişimler; kırışıklıklar, yanakların sarkması gibi şekil bozuklukları ile sonuçlanır. İşte tam bu noktada botoks imdadımıza yetişir. Botoksun başlıca iki etkisi vardır: Cildin yaşlanmasına bağlı olarak ciltte oluşan kırışıklıkların ve cildin altında yaşlanmaya bağlı olarak oluşan derin izlerin giderilmesi.
Botoksun en etkili olduğu yerler alın, kaş arası ve göz çevresi olmakla birlikte, alt göz kapağı, hafifçe dudak ve burun ucunu kaldırma, dudak kenarındaki sigara kırışıklıklarını azaltma, çene ucu, boyundaki dikey çizgileri azaltmakta da başarılıdır. 18-65 yaş aralığı içerisinde herkese uygulanabilen botoksu yaparken bu ince dengeyi tutturmak için, yüzde milimetrik ölçüler ve ilaçta da milimetrelik dozajların hesaplanması gerekir. Bu hesaplamalar yapıldıktan sonra serum fizyolojik ile seyreltilerek ince bir iğne ile sadece belirlenen noktalardaki mimik kaslarının olduğu yerlere verilir. 10-15 dakika süren uygulama sonrası ağrı kalmaz. Enjeksiyonun yapılmasından sonra kas içine yayılarak dağılır. Kasla sinir ucu arasındaki myonöral plak dediğimiz bölgede etkili olan bu toksin, sinir ve kas arasındaki etkileşimi keserek mimiklerin kullanımı azaltılır. Bu sayede mimik kaslarının kullanılmasına bağlı olarak ortaya çıkan yüz çizgilerinin (kaz ayakları, kaş çatma çizgileri, alın kırışıklıkları) ortadan kaldırılması sağlanır. Anlık bir etki söz konusu değildir, ilk etkisini 3-7 gün içerisinde gösterir ve 4-10 ay arasında bir süreyle o kasların aktivitelerinde azalma meydana gelir. Mimik hareketleri hafiflediği için, kırışıklıklar yüzde 70 ile yüzde 100 arası bir oranda ortadan kalkar. Eğer tüm yüze uygulama yapılmayacak ise o zaman bir kutu ilaç bir kişi için genellikle fazla gelecektir. Bunun için bu işi bir kaç arkadaşınızla beraber yaptırmanız daha ekonomik olacaktır. Sanılanın aksine Botoks uygulanınca yüz şişmez. Yüze yapılan dolgu uygulamaları botoks zannedilmektedir. Botoks bir dolgu maddesi değildir, yüzü şişirmez.
Botoks ile birçok yüz kusurunu (özel teknikle yapılırsa) düzeltmek de mümkündür. Ancak başarının ölçüsü, yüzünüzün doğal görünmesi, bütünlük içinde olması ve dengelerin korunmasına bağlıdır. Örneğin, alnı dar olan bir insanın kaşlarını botoks ile fazla kaldırmak doğru değildir. Botoksu kime yaptıracağınız çok önemlidir. Birçoğunuz botoks yaptırınca havaya kalkmış kaşlar ve donuk bir yüz ifadesiyle garip bir biçime gireceğinizden korkarsınız. Endişe etmekte haklısınız. Çünkü yüzleri donuk ve ifadesiz bırakan birçok örnek vardır. Oysa botoks ile yüz mimikleri kaybolmaksızın, hem doğal hem de daha genç görünmek mümkündür. Bu tamamen sizin isteğinize ve uygulama yapan doktorun becerisine bağlıdır. Botoks yaptıran birçok tiyatrocu vardır. Bu nedenle yüzünüzü deneyimli estetik cerrahlardan ve dermatologlardan başkasına teslim etmeyin!
Botoksun etkisi geçtikten sonra kaslar tekrar eski fonksiyonlarına döner ve cilt tekrar kırışmaya başlar. Bu nedenle botoksun birkaç kez tekrarlanması cildin kırışmasının gecikmesi açısından avantajdır. Aynı şekilde her seanstan sonra kasların eski fonksiyonlarına dönme süresinin uzaması ve tam olarak dönememeleri de ikinci avantajıdır. Böylece bir kaç seanstan sonra bu kırışıklıklar hiç bir zaman eskisi kadar derin olmayacaktır.
Botoks etkisi vaat eden kremler
Piyasada botoks etkisi vaat eden birçok krem ve serum satılmaktadır. Bunların içinde cildimize yararlı birçok madde vardır ve çoğu besleyicidir. Tabii fiyatları da oldukça yüksektir ve botoks yaptırmaktan daha ucuza mal olmamaktadır. Bu ürünler, cildin alt tabakasının derinindeki mimik kaslarına varmadan birkaç tabaka önce emilirler. Cildi destekleyen dokularda hafif ödem yaparak, geçici bir gerginlik yaratırlar. Botoks ise doğrudan doğruya sorunun kaynağına yani kaslara verilirler ve kaslarda etki ederler.
Botoksa ilave işlemler
Estetik tedaviler nedene yönelik olarak planlanmalıdır. Kırışıklığın nedeni mimik kasları ise hangi tedavi botokstan daha iyi olabilir? Ancak sorun bir bölgedeki boşluk ise tabii ki, botoks yanında o bölgeye dolgu maddeleri ile doldurmak gerekir. Botoksu başka tedavi yöntemleriyle kombine etmek, daha doğal bir yüz oluşturmak için tercih sebebidir. Başvuranların ihtiyacına göre, kimyasal peeling, lazer, dolgu, IPL, Thermage uygulamaları yapılabilir. Ancak peeling ile dolgu işlemi arasında birkaç gün geçmesi gerekir. Lazer işlemlerinden sonra botoks uygulanması için gereken süre ise en az bir hafta olmalıdır.
Botoksun diğer uygulama alanları
Aşırı terleme tedavisi
Aşırı terlemeye karşı günümüzde kullanılan en etkili ve sorunsuz tedavi botoks yöntemidir. Botoks, ter bezlerine ulaşan sinirlerin çalışmasını geçici bir süre için bloke eder. Aşırı terleme olan bölgeler nişasta testiyle belirlenir ve botoks minimal dozlarda cilt içine uygulanır. Ortalama 20-30 dakika içindeki yapılan uygulama ile eliçi, ayaktabanı ve koltukaltındaki terlemelerinde rahatlık sağlanır. Böylece ter bezlerinin ter üretmesini engeller. Uygulamadan sonraki ilk hafta içerisinde düzelme başlar. Giderek terleme azalır, sorunlar ortadan kalkar. Botoksun etkisi genellikle 7 ila 10 ay kadar devam eder. Etkisi geçmeye başlayınca yeniden uygulama yapılır. Yeniden botoks yaptırmak istemezseniz, terleme düzeyi yavaş yavaş tedaviye başladığınız seviyeye geri döner.
Migren tedavisi
Baş ağrılarının büyük bir çoğunluğunu migren tipi ağrılar oluşturur. Migren, daha çok eğitimli, yüksek düzey çalışan, stresle iç içe olan kişilerde daha fazla görülür. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen migren, hormonların etkisiyle gençlerde daha zorlayıcıdır. Stres, uyku düzeni bozukluğu, vardiya usulü çalışmak, aç kalmak, yanlış beslenme, kuruyemiş, çikolata, Japon-Çin yemeklerindeki soslar, eski kaşar, kırmızı şarap ağrıyı artırır. Kronik migrende kullanılan koruyucu tedavi ilaçları etkisiz olur. Son 6 aydır ilaçların etkisiz olduğu ve bir ayda 15 atak geçiren hastalara botoks tedavisi uygulanır. Bu iki grup hastada botoks tedavisi başarılı ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çok küçük iğnelerle 32 noktaya uygulanan botoks, yüz, saçlı deri ve ense bölgelerine yapılır. 15 dakika süren bu işlem, 3 ay sonra tekrarlanır. Yıl içinde 3 seans botoks uygulaması ile hasta migren ataklarından kurtulup, ağrısız bir hayat geçirme fırsatını yakalar.
Makat çatlakları tedavisi
Tıbbi ifadesi ile ”anal fissür”; makatta ağrı, kanama ve kaşıntıya yol açan küçük bir yırtık veya çatlaktır. Genelde çatlak; yüzeysel olarak başlar ve hızla iyileşir ancak bazen derinleşir. Bu durumda hastalık kronik hale gelmiştir. Çatlağın ana nedeni; makat iç kasındaki direnç artışı ve kalınlaşmadır. Makat iç kasının kasılı kalması veya gevşememesi; çatlağın iyileşmesini engeller. Bu soruna kabızlık, ishal, beslenme değişiklikleri, diyetteki lif oranının azalması gibi faktörler neden olabilir. Son zamanlarda yapılan protein diyeti gibi tek tip beslenme şekli yüzünden, birçok kişide bu tür makat çatlaklarına rastlanmaktadır. Çatlaklar, kansere dönüşmez fakat belirtileri kalın bağırsak kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarınınkiyle benzerlik gösterebilir.
Botoks; 1994 yılından beri çatlak vakalarında da kullanılmaktadır. Tedavi sırasında; çatlak olan bölgenin iç kasının iki yanına botoks enjekte edilir. Uygulaması sonrasında hasta günlük aktivitesine devam edebilir. Botoks, 2-6 ay içinde, makat iç kasında geçici felç oluşturur ve bu dönemde oluşan gevşeme ile sorun giderileceği için yırtık vücut tarafından iyileştirilir. Botoks sonrası 30 gün içinde hastanın yakınmaları düzelmezse ya da yakınmalarda yarı yarıya azalma olmuşsa; bir seans daha botoks uygulaması yapmak gerekebilir. Yine başarı elde edilmezse, ameliyat önerilir.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Sıklıkla talep gören uygulamalarımız ve ameliyatlarımız